Selam Dünyalı
Sizde de olur mu bilmem; zaman zaman yazma ihtiyacı hissedersiniz. Bu, konuşmak, dertleşmek, anlatmak, dinlenmekle ilgili bir şey değildir. Elinize -yazınız güzelse bir kağıt kalem almak- bir klavye alıp, bir word sayfası açıp yazmak. O an konu önemsizdir önemli olan yazma isteğini gidermektir.
İşte böyle anlar bana sıkça olur, bu blog sayfası böyle bir isteğin sonucu açılmıştır. Umarım zaman içinde yazdıklarımla sizi sıkmam. Blogumun adını uzunca düşündüm. Aslında sanal sosyal hayatta kendimi hep anlamaya çalışan kişi olarak tanımlamışımdır. Böyle bir blog ismi düşünmüş olsamda bu blogun mantığına tamamen ters bir düşünce olurdu. Çünkü yazı bir şeyler anlamak için değil daha çok bir şeyler anlatmak için yazılır.
Bilen tanıyan vardır bir öğretmenim ve iç dünyamda öğrettiğim konuları çok iyi anlayan öğrenci değildir benim için değerli olan. Yani o da değerlidir tabiki ama ondan daha değerlisi; bulunduğu toplumun ve dünyanın yanlışlarını herhangi bir siyasi görüşe bağlı kalmaksızın algılayan, bu yanlışlara elinden geldiğince göz yummayan, ufku, hayal dünyası, bakış açısı geniş öğrencidir.
Guliver'in Gezileri'ni okumuşsunuzdur, okumadıysanızda nasıl bir kitap olduğu hakkındaki bilgiyi; wiki'den öğrenebilirsiniz. Yani amacım Türkiye birincisinin değil bir Guliver'in öğretmeni olmak olduğu için bu isim hoş geldi.
Sanırım ilk yazı için bu kadar gevezelik yeter, daha uzun, çoook uzun yazılar gelecek.
Hadi bakalım merakla bekliyoruz... :)
YanıtlaSil